İsrael Filistin savaşın kökeni ve geleceği!
Hamas’ın Yahudi toplumuna yaptığı barbar terorist saldırıdan sonra Ortadoğu tekrar kaynamaya başladı. Sorunun temelinde politik, ekonomik,bölgesel ve tarihsel nedenler olmasıyla birlikte esas sorun dinsel olarak karşımıza çıkmaktadır.
Filistin topraklarının işgalinden sözedilecekse, en büyük işgalci devlet Ürdün’dür. Ürdün halkının yüzde yetmişi Filistinli olmasına rağmen Filistin örgütleri ve halkı Ürdün devletinin işgaline karşı mücadele vermiyor. Bunun temel sebebi Ürdün’ün islam dinine sahip olmasından dolayıdır.
Mısır’da Filistin topraklarını işgal etmesine rağmen Filistinliler,Mısır devletine karşı mücadele vermemektedir. Yine, temel neden Mısır devletinin islam dinine sahip olmasından dolayıdır.
Filistin halkının 1950’lere kadar nüfusun üçte biri hiristiyandı, Filistin yönetimi işbaşına geçtikten sonra hiristiyanların nüfusu yüzde beşin altına düşmüştür. Müsülman Filistinlilerin kendilerine benzemeyen diğer inançlara gösterdikleri tahammülsüzlükten dolayı hiristiyanların nüfusu azalmıştır.
Daha fazla genişletilmiş biçimde analiz ettiğimizde,bölgede Lübnan’da yaşayan hiristiyanların özgür ve eşit olarak müsülmanlarla yaşaşmalarından rahatsız olan bölgedeki müsülmanlar Lübnan’daki toplumsal barışı kökünden bozdular.
Yahudilerde,islam dünyasında hoşgörü ve saygının egemen olmadığı sürece barış ve huzur içinde yaşamayacaklarını çok iyi bilmektedir. Bugün Hamas’a karşı alınan şiddet önlemleri kısa vadede sorunu ileriye erteleyerek kökünden çözmesi mümkün değildir.
Gerçek çözüm, semavi dinlerin,başta islam dini olmak üzere toplum üzerinde etkileri azaltılması gerekir. İslam dünyası kendi gibi inanmayanlara ve benzemeyenlere saygı ve hoşgörü gösterip kendilerine eşit olarak görmeleri gerekir
Tabii ki bu hemen olmayacaktır zaman alacak fakat umut verici gelişmelerde vardır.
Jakob Rohyo